Asklepion, 1902 yılında Alman arkeolog Herzog tarafından, KOS (İstanköy)’lü tarihçi Zaraftis tarafından ısrarla belirtmiş olduğu yerde keşfedildi. Asklepion, KOS (İstanköy) şehir merkezinden 5 km mesafede, şehire hakim bir tepe üzerinde, sağlık tanrısı Asklepios’a adanan bir eski çağ hastanesidir. MÖ 357’de inşa edilmişdir. Asklepios’un (Tıp Tanrısı) soyundan geldiklerine inanılan, ilacın sırlarının gardiyanları, şifacı rahiplerin izlerinden giden Asklepiadai’ lerin bir ana mabedidir. İyileştirme teknikleri, önerilerle belirlenen kürlerin uygulandığı Epidaurus ve başka yerlerden farklıdır. Hipokrat’ın önünde uzanan hastalara, fizyoterapistlerin ellerinde positif iyileştirme yöntemleri uygulandığı, KOS (İstanköy)’deki kayıtlarda görülmektedir. Akıl hastanesinin haklarıda Mabed’e aitti. Zengin hakim fizikçi Xenophon’un (İmparator Claudius’un zehirlenmesine yardım eden) KOS (İstanköy)’e dönmesini müteakip, Roma’da kazandıklarını, Mabed heykelleri için cömertce harcadı. Yine büyük banyolar bu sırada inşa edilmişlerdir. Mabed, MS 6. yüzyılda, hem bir depremle hemde Anadolu’dan gelip adayı tahrib eden göçebeler tarafından tamamiyle ortadan kaldırılmışdır. St. John Şövalyeleri de harabeleri taş ocağı olarak kullanmışlardır.
Mabed birkaç farklı terasdan oluşur. Roma banyoları en alt kattadır. Birinci teras sütunlu girişlerle üç taraftan çevrilmiştir. Ortadaki duvara yakın bir çeşme vardır. Avlunun ortasındanüst terasa doğru çıkan merdivenler vardır. Bu merdivenlerden, hastalara muhtellif kürler uygulanan, içlerinde sürekli demiroksitli ve kükürtlü kaynak sularının aktığı küçük banyolar bulunmaktadır. Banyolar ile merdivenler arasında, şifacı (Fizikçi Xenophon tarafından ithaf edildiği kitabede yazılmaktadır) olarak Nero’nun bir heykelinin kaidesinin bulunduğu küçük bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. Bu terasta, muhtemelen yazıtlarda belirtilen atletik oyunlar ve diğer gösteriler de dahil olmak üzere, şifacıların festivalleri düzenlenmekteyi.
Orta terasın sağ tarafında, MÖ 3. yy başlarında veya MÖ 4. yy sonlarında yapılığı düşünülen, mabeddeki en yaşlı tapınak bulunmaktadır. Boyalı mermerden sütun başları istisnai güzellikte; binanın diğer kısımları siyah ve beyaz mermerdendir. Bodrum katında, sunulan adak ve hediyeleirn karşılanması için levha mermerden bir baza vardır. Tapınak, Augustus tarafından Roma’ya taşınan, Aphrodite Anadyomene kutlamalarınıda dahil olduğu, Apelles’in resimleriyle süslenmişdi. Tapınağın arkasında, muhtemelen rahiplerin yaşadığı Greek zemin üzerinde bir Roma evi bulunmaktadır. Tapınağın ön tarafında solda, Pergamon’da bulunanın benzeri bir büyük sunak vardır; bir merkezi merdiveniyle, ters U şeklindedir. Tavanındaki süslemelerin bir kısmı dumaktadır; olonlar arasında kemerler ile bölümlendirilimiş yerlerde, Praxiteles’in oğullarını simgeleyen, Asklopios, Hygieia ve diğer aile üyelerinin heykelleri bulunmaktaydı. Sunağın solunda, doğuya doğru meyili bir Roma tapınağı vardır. Yarım yivli kolonları ve muhteşem çiçek desenli saçakları günümüze kalabilen kısımlarıdır.
En üst teras kutsal ağaçların mekanı olarak ayrılmışdı. Üzerinde en büyük Asklepios tapınağı bulunmaktadır. İçine, sunaktan geriye kalanlar ile Panayia tou Tarsou’nun Hırıstiyan mabedi inşa edilmişdir. Terasın üç tarafı sonradan inşa edilen evler ile bölümlendirilmişdir.





Asklepion’un temsili çizimi

               

                                                                          Asklepion’un Temsili Planı



                                                           En alt teras’dan bir genel görünüm



                                           Orta Terasda Roma döneminden kalma bir mabed kalıntısı


                  Üst Terasdan genel görünüm. Uzakta Bodrum

                    Üst Terasdan Roma dönemi mabed görüntüsü




 
KOS (İstanköy) şehrinde “Batı Kazı alanı” olarak adlandırılan en büyük kazı alanlarından biridir. Şehrin Acropolis’inin bir alt katmanıdır. Burada, Gladyatör ve av sahnelerinin bulunduğu mozaikler vardır.  Duvarlar yarı boyutlu resimlerle süslenmiştir. Mozaiklerin çevresi antik tuvalettir.

                                                                                        Mozaiklerin genel görünümü


            Sadece alt tarafları kalmış, yarı boyuttaki duvar resimleri

Dört Galadyatör bir dövüşte



Yine Batı Kazılarında bulunan, Şarap ve Şiir tanrıçalarıyla çevrilmiş Paris’in yargılanmasını temsil eden mozaikler bulunmuştur. (Leoforos Grigoriu)

Mozaikler arkadaki kapalı alandadır


Mozaiğin genel görünüşü

Paris, Hermes ve Aphrodite detayları