Salnameler ve Türkçe Transkripsiyonları   1287   1288   1289   1290   1291   1292   1293   1301   1302   1303   1310   1311   1312   1316   1318   1319   1321  
 
Hicri Senesi
 
Miladi Senesi
 
Matbaası
 
Sayfa adedi
 
Lisanı
 
Def’a
 
Millet Kütüphanesi kayıt numarası
 
Süleymaniye Kütüphanesi CD Numarası
 
İstanköy’e ait sayfalar
 
1302
 
1885
 
Sakız Vilayet
 
263 (T)  204 (R)
 
Osmanlıca  Rumca
 
9
 
İsam Kütüphanesi/İstanbul
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sakız Sancağına bağlı İstanköy Kazâsı
 
Ka’imakâm               Muhlis Efendi
Nâib-i Kazâ              Mehmed Halid Efendi
Despot                    Meltebos Efendi
Mâl Müdîri                Halîl Bey
Tahrîrat ve Meclis-i İdâre Kâtibi     Hakkı Bey
Rumî Kâtibi               Yanaki Efendi
Sandık Emîni             Mustafa Efendi
 
Meclis-i İdâre Hey’eti
Re’is                      Ka’imakâm Efendi
Azâ-yı Tabî’iyye       Nâ’ib Efendi, Despot Efendi, Mâl Müdîri Efendi, Tahrîrat Kâtibi Efendi
Azâ-yı Müstantik       Hacı Nebi Ağazâde Mehmet Bey, Terzizâde Hüseyin Efendi, Yanni Efendi, Andon Kostantiyako Efendi
 
Mahkeme-i Bidâyet Hey’eti
Re’is                       Nâ’ib Efendi
Azâ ve Müstantik      Şerif Bey, Kostantinu Efendi
Baş Kâtib                 Süleyman Efendi
Müstantik Mu’âvini     Şerif Efendi
İkinci Kâtib              Hüseyin Efendi
İcrâ Mubâssıri Nefer: 6, Gardiyan Nefer: 6, Odacı Nefer: 1
 
Mahkeme-i Ticâret Hey’eti
Re’is                       Yorgaki Yuvanidi Efendi
A’zâ-yı dâimeden      Aleksaki Şişmanaki Efendi, Kandalzâde Hacı Şerif Efendi, Kazdağlı Manolaki Efendi, Aleksaki Milona Efendi, Urlalı Ahmed Efendi, Terzizâde Ali Efendi
Kâtib                      Mahmud Celâl Bey tarafından muvakkatan ifâ-yı kitâbet olunmaktadır.
Belediye Meclisi
Re’is                       Süleyman Efendi
A’za                       Mehmed Ağa, Hacı Andon Şişmanaki Efendi, Yorgaki Anestan Efendi, Ahmed Efendi
Kâtib ve Emîni Sandık Ahmed Rüşdi Efendi
Çavuş                     Mehmed Ağa
Çavuş                     Yanaki Efendi
 
Tahrîr-i Nüfus Dâ’iresi
Me’muru                  Mustafa Bey
Kâtibi                      Talat Bey
 
Zırâ’at Odası
Re’is                       Hacı Nebî Ağa
A’zâ                       Yusuf Ağa, Ahmed Ağa, Andonaki Efendi, Piridi Efendi
Kâtib                      Münhaldir
 
Ticaret Odası
Re’is                       İstimadaki Efendi
A’zâ                       Hüseyin Efendi, Leonidi Nikoya Efendi, Ahmed Ağa
 
 
A’şâr Dâ’iresi
Me’muru                  Gâ’li Efendi
Kâtibi                      Rahmi Efendi
 
Ma’a tahrîr-i Vergi Me’murları
Me’muru                  Ahmed Efendi
Kâtibi                      Akif Efendi
 
Menâfi’-i Umûmiye Sandığı Me’murları
A’za                       Vangelosi Efendi, Ali Ağa, Ahmed Ağa, Berin Nikola Efendi
Sandık Emîini            Mustafa Efendi
 
Rüsûmât  İdâresi
Müdîr                      Hasan Hulkî Efendi
Baş Kâtib                 Mehmed Efendi
İkinci Kâtib              Hacı Emin Efendi
Mubassır                 Devriş Efendi
Kantarcı                  Mehmed Efendi
 
Duyûn-u Umûmiye-i Osmaniye Varidât-ı Mahsûsa İdâresi
Me’mur                    Hasan Efendi
Kolcu                      Ahmed Çavuş Ağa
 
Me’murîn-i Sıhhiye
Me’mur                    Eşref Efendi
Kolcu                      Ali Baba
 
Liman Dâ’iresi
Liman Re’isi              Hacı Mustafa Kapudan                          Kol Ağası
 
Kal’a-ı Şâhane-i Ümerâ ve Zabitânı
 
Veliyüddin Efendi
 
Alay Emîni
 
Mecidi        4
 
Muhiddin Efendi
 
Tabib Kol Ağası
 
 
Mehmed Emin Efendi
 
Eczâcı
 
 
Ömer Ağa
 
Yüzbaşı
 
 
Şerif Efendi
 
Yüzbaşı
 
 
Mustafa Ağa
 
Yüzbaşı
 
 
Yusuf Ağa
 
Mülâzım-ı Evvel
 
 
Mehmed Ağa
 
Mülâzım-ı Sânî
 
 
Hamza Ağa
 
Mülâzım-ı Sânî
 
 
Ali Ağa
 
Mülâzım-ı Sâlis
 
 
Bekir Ağa
 
Mülâzım-ı Sâlis
 
 
 
Zâbıta Hey’eti
Bölük Ağası              Hasan Ağa                                Aded
Teftiş: Veli Efendi                                 sânî
Teftiş: Rıfkı Efendi                                sâlis
Çavuş                                                                   1
Onbaşı                                                                  4
Piyade neferi                                                          20
Süvari neferi                                                           2
Gardiyan                 İsmail Ağa
 
İstanköy Mekteb-i Rüstiyesi
 
Mu’allimi                  Hâfız Ahmed Efendi
 
Aded-i Şakirden
 
Bevvâb                   Hâfız Mustafa Efendi
 
48
 
Sıbyân Mektebi
 
101
 
Hıristiyan Mektebi
 
50
 
Hıristiyan Sıbyân Mektebi
 
155
 
 
 
İstanköy Ceziresi
Bu cezirenin berren tûlu (10) ve arzı (3) saatdir. Ve muhîti (35) mildir. İslam nüfusu (2366) hıristiyanı (7679), kıptisi (33), yahudisi (67), ki cem’an (10140) dır.
Nefs-i İstanköyde bir mekteb-i rüşdiye ve ma’a kurâ dört ibtida’î islam ve yedi hristiyan mektebi vardır.
Bir limanı olub şimdiki halde 300 kilelik kadar kayıklar girebilir.
Üç küçük bir büyük ada mülhakatı vardır. Küçük adaların isimleri Çelebi ve Orak ve Kara adası olub, bunlardan Çelebi ve Orak adalarının tûlu bir ve arzı yarım mil olduğu gibi Kara adanın tûlu birbuçuk mil bu Kara ada Kalimnoslu Manul Manfilinin  ve Orak adası dahi cezire-i mezkureli Yanninindir. Çelebi adası ise devletindir.
Bunlarda ahali-i  meskune yokdur. Büyüğü İncirli adasıdır.  Bunun Zükûr ve inâs nüfus-ı umûmiyesi tahminen (3000) ve hanesi (840) dır. Ve İstanköy’e (25) mildir.
İncirli’ye tabi ve civarında vaki Bergoza ve İsdirinkilu ve Antûlogosa ve Yallı namında gayr-ı meskun dörd ada daha olub bunların ar azisi taraf-ı devletden İncirli ahalisine müccânen tefviz buyurulmuşdur.
İstanköy ceziresinde rezzakî üzümüyle karpuz kavun hınta şa’ir susam ve darı husule gelir ve çorab adi kilim seccade ve kundura nesc ve imal olunur.
Üzüm mahsulunden senevi on beş bin kantar kuru üzüm Triesteye ve bir buçuk milyon kıyye taze üzüm İskenderiye’ye ve bir milyondan mütecaviz karpuz ve kavun İskenderiye ve İstanbul ve Girid’e ve hınta vesair dahi memleketce ihtiyac olmadığı halde Girid’e nakil olunur. Susam ve darı civar adalara verilir.
İncirli adasında tahminen beş bin kile kadar badem ve bin dört yüz kantar palamut husule gelir. Ve bunlar Dersa’adet’e İzmir’e Trieste’ye nakl olunur.
Limon tahminen elli bin ve portakal iki yüz bin aded raddesinde olub Dersa’adet’e ve Kuşadası’na nakl olunur.
İstanköy kasabasında hekim-i meşhur Bukrat’a mensub bir çınar ve yarım saat haricde dahi bir çeşme vardır.
İstanköy’de miyây-ı ma’deniyeden kızıl su dinmekle maruf bir su vardır. Bu suyun şurbu emrâz-ı cildiyyeye mümasil şeyleri dâfi’ olduğunu tecrübe edenler isti’mal etmekdedir.
İncirli’de metruk fabrika-ı hümayundan başka kükürd madeninde sâhib-i İmtiyazı tarafından müceddeden yapılmış bir fabrika daha vardır. İstanköy arazisi yüz yirmi bin altı yüz altmış yedi dönüm olub bundan on bin altı yüz dönümü arazi-i haliyedendir.
İstanköy ceziresinde on bin dört yüz kırk sekiz keçi ve on bin yirmi dokuz koyun ve İncirlil adasında bin ikiyüz seksen altı keçi ve yüz dokuz koyun  ve Kara adada dahi üçyüz seksen keçi vardır.
İstanköyde on yedi Câmi’-i şerif ile iki tekke sekiz kilise  bir hükümet konağı bir havra dört yağhane üç debağhane on dörd meyhane dörd gazino elliyedi kahvehane onbeş fırın ikiyüz yirmi dokuz dükkan bir karantinahane bir gümrük üç hamam ve yetmiş beş değirmen vadır.
İstanköy gayr-i muntazam şekilde uzun ve dar bir cezire olub (gün doğuşu kerte poyraz) cihetinden (batı kerte lodos) cihetine doğru (ikide bir ve 66) mil tül ve (6) mil arzındadır. İstanköy şehri adanın şark-ı şimal cihetindeki körfezde ve (11 sânîye 53 dakika 36 derece) arz-ı şimali ile (35 sânîye 19 dakika 67 derece) tul-ı şarkiyyede vak’i’ olub cibâl-ı mürtefi’a vasıtasıyle limanı garbi rüzgarlarından muhafazalıdır.
Cezire’i merkume ile (Keriyo) burunu arasındaki kanal sahile yakın olmıyarak emniyetlidir. İstanköy körfezinde demir mahalli kal’anın piyaşgahında (10) veyahud (12) kulaç suyu olan noktalardır. Lakin körfez-i mezkurun her tarafı temiz ve ka’r-ı bahr kumdan ibaret olduğu cihetle istenilen mahle demirlenebilir. Kal’anın etraf-ı salâsesi derya ile muhatdır. Arşıpel denizinde seyr-ü sefer eden sefain-i tüccâriye ekseriyet üzere bu mahale lenger endaz olurlar.
Cezire’i merkumenin nihayet-i şimâlîsi olub üzerinde yel değirmenleri bulunan ve alçak kumdan ibaret olan burundan bed’ ederek tahte’l-bahr bir düz sığlık (dörtde üç) mil mesafeye kadar şimale doğru mümted olur. Mezkur sığlık rüzgar vasıtasıyla burundan denize süpürülen kumlardan hasıl olarak akındı kuvvetiyle müteaddid banklar teşkil eylemiş ve bu banklar aralık aralık mevkîlerini değişdirmekde bulunduğu rivayet kılınmışdır. Bu cihetle buradan geçecek olan sefaîn (17) ve (18) kulaçdan aşağı sulara yanaşmalıdır.
Mezkur sığın taraf-ı şarkisinde limana girecek olan gemiler İstanköy’de bulunan siyah minareyi kal’anın zaviye-i şarkisinde (Gün doğuşu) cihetinde açık kerteriz etmelidir.
Fenerler:
1-İstanköy ceziresinin cihet-i şimalinde ve kumburnundan (492) kadem içeride ( 5 dakika 36 derece) arz-ı şimal ile (60 sânîye 17 dakika 28 derece) tûl-ı şarkide sath-ı deryadan (59) kadem irtifa’ından bir aded sabit kırmızı fener gösterilirki beş mil mesafeden görülür.
2- Karşı sahilde ve Hüseyinburnu denilen çıkındının (180) kadem içeri tarafında sath-ı deryadan (82) kadem irtifa’ından bir aded sabit yeşil fener irâe olunur ki beş mil bu’ddan görünür.
3- Kalimno adasının nihayet-i şarkisinde (394) kadem mesafede ve (30 sânîye 3 dakika 37 derece) arz-ı şimali ile (27 sânîye 7 dakika 27 derece) tûl-ı şarkide sath-ı deryadan (181) kadem irtifa’da beher dakikada bir kere devr ider.
Müteharrik beyaz bir aded fener gösterilib ziyası (12) milden müşahade kılınır. İstanköy ceziresinin mendireği kal’anın şimal tarafında bir takım taş yığıntılarının ihatasından teşekkül idib (300) kadem zevval ve (50) kadem arzındadır. Buraya sahil kayıkları rüzgar-ı şimali olmadığı esnada girebilirler.
Balada zikri sebkat iden tahte’l-bahr kumlu sığlıkda ve mezkur burundan yarım mil mesafede bir kaya olub üstünde  (12) kadem su bulunur ve sığlık dahi (3)den (4) kulaç suya kadar imtidad ider.
İş bu düz sığlığın nihayeti ile karşı sahilde vaki’ (Mağpi) Kayası arasındaki Ba’zıın arzı (bir ve üç rub’ mil) olub İstanköy’ün zikr olunan sığlık burnuna bir mil mesafeden aşağı içeri sokulmak ca’iz değildir. Zira bu sığlık vâsi’ ve pürüzlüdür.